{ "title": "Yavuz Sultan Selim Dönemi", "image": "https://www.yavuzsultanselim.gen.tr/images/yavuz-sultan-selim-donemi.jpg", "date": "20.01.2024 18:22:59", "author": "Ata", "article": [ { "article": "
Yavuz Sultan Selim dönemi, 8 yıllık bir sürede Osmanlı toprakları iki buçuk kat daha büyümüştür. 1. Selim, Mekke ve Medine'nin Hizmetkarı ve Yavuz olarak anılan 1. Selim 10 Ekim 1470 tarihinde doğmuş olan 88. İslam Halifesi ve 9. Osmanlı padişahıdır. Annesi Gülbahar Hatun, babası ise 2. Beyazıt'tır. Padişahlığında ülke toprakları büyümüş, Anadolu'da birlik kurulmuş ve halifelik Abbasilerden Osmanlı Devleti'ne geçmiştir. Osmanlılar İpek Yolunu ve Baharat Yolunu ele geçirerek, doğudaki ticaret yollarını kontrolü altına almışlardır. Tahta babasına yaptığı darbeyle geçen 1. Selim, şehzadeliğinde Trabzon'da görev almış. Tahta çıkması için kızını aldığı Kırım Hanı Mengli Giray'ın askeri desteğini almıştır. Mizacının sertliğinden Yavuz olarak anılan 1. Selim, 29 yıl Trabzon valiliği yapmıştır.

Yavuz Sultan Selim saltanat dönemi

İran seferi Çaldıran savaşı: 2. Selim saltanata geldiğinde ülke sıkıntılı bir dönemden geçiyordu. Doğuda bulunan Safevi Devletinin ortadan kalkması, Anadolu'daki Osmanlı egemenliğini kuracak ve doğudaki tehditlere karşı ülke güçlenecekti. Yavuz'un amacı İslam devletlerini tek çatı altında toplamaktı. Bu yüzden Safevilere karşı savaşmak için hazırlıklara başladı. 1514 yılında İran seferine çıktı. Erzincan'dan Tebriz'e doğru yürüyüşe geçti. Zor bir sefer olmasına karşın Safeviler ve Osmanlı ordusu 23 Ağustos 1514 tarihinde Çaldıran'da karşı karşıya geldi. Osmanlı ordusunun zaferiyle biten savaştan, Özbeklerde yarar sağlamıştı. Bu yüzden Özbekler ve Osmanlılar müttefik olmuşladır. Savaş sonunda itibarını kaybeden Şah İsmail sayesinde Doğu Anadolu'daki tehlikeler Osmanlılar için bitmişti. Erzincan ve Bayburt Osmanlılara geçmişti. Şartlar uygun olmadığı için bu seferde İran'ın tamamını alamayan Yavuz, Amasya'ya döndü. Bu sırada yeniçeri ayaklanması çıkartan sadrazam Dukakinoğlu Ahmet Paşa'yı idam ettirmiştir. Askerdeki karışıklıktan ötürü yeniden İran seferine çıkmayarak, güney ve doğuda bazı yerleri almaya karar verdi.

Doğu ve Güneyde yapılan fetihler

Kemah kalesini ele geçirerek, Safevi ve Mısır Memluklerine yardım eden Dulkadiroğulları Beyliğine karşı bir sefer düzenlemiş ve 12 Haziran 1515 yılında Turnadağ zaferini kazanmıştır. Böylece Dulkadiroğullarının toprakları Osmanlılara geçmişti. Diyarbakır'ı sulh ile almış, Mardin'i ülke sınırlarına katmıştır. Palu, Hasankeyf, İtak, Urmiye, İmadiye, Siirt, Bitlis, Eğil, Hizran, Cizre ve Meyyafarikin'de Osmanlı egemenliğine girmiştir. Osmanlılarla yakınlaşmış olan Ramazanoğulları Beyliğinin başındaki Mahmut Bey, Memluklular tarafından azledilmiş ve 2. Selim'in tabiiyetine geçmiştir. Böylece Anadolu'daki birlikte sağlanmıştır.

Mısır Seferi

Mercidabık savaşı: Memluk ve Safevilerin ittifak yapmasına sebep olan İran seferi sonrasında, Dulkadiroğlu beyliğine son verilmesi gerginliğin artmasına sebep olmuştur. Osmanlı ordusunun Suriye'ye geçmesine izin vermeyen Memluklular sebebiyle 2. Selim 5 Haziran 1516 tarihinde Mısır seferine çıkmıştır. 27 Temmuz'da Mısır sınırına gelen ordu, Besni ve Antep kalelerini almıştır. 24 Ağustos 1516 tarihinde Mercidabık'ta karşılaşan Memluk ve Osmanlılar arasındaki savaştan, Osmanlılar galip ayrılmıştır. Bu seferle Osmanlı toprakları daha da genişlemiştir.

Ridaniye savaşı: 28 Ağustos 1516 tarihinde Halep'i alan, Humus, Şam ve Hama'yı ele geçiren ordu, Lübnan emirlerini de himayesine almıştır. 21 Aralık 1516 tarihinde Han Yunus Savaşında Gazali'nin yenilmesiyle Filistin'in alınması da kolaylaşmıştı. 30 Aralık 1516 tarihinde Kudüs'e girerek, kutsal yerleri de ziyaret eden Yavuz, 2 Ocak 1517 tarihinde Gazze'ye girmiştir. Memluk devletinin başında olan Tomanbay'ın Osmanlı elçisini öldürmesiyle Ridaniye'de iki ordu karşılaşmıştır. 22 Ocak 1517 tarihinde zaferle ayrılan Osmanlılar, 24 Ocak 1517 tarihinde de Kahire'yi almışlardır. 4 Şubat 1517 tarihinde şehre giren Yavuz, Abbasi halifeliğini sona erdirmiştir. Yusuf Nebi Tahtına oturan 2. Selim, 13 Nisan 1517 tarihinde Memluk devletine son vermiş, topraklarını da Osmanlılara katmıştır. Savaştan elde edilen ganimetler gönderilen donanmayla, 15 Temmuz tarihinde İstanbul'a gönderildi. Mısır seferinin ardından Filistin, Suriye ve Mısır Osmanlı egemenliğine girmiş, Hicaz bölgesi Osmanlı toprakların katılmıştır. Doğudaki ticaret yolları Osmanlıların kontrolüne geçmiş, Osmanlı hazinesi dolup, taşmıştır.

Şah İsmail'in elçi göndererek barış istemesi: Doğu seferine Çaldıran Savaşından sonra devam etmek isteyen Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail'in gönderdiği elçiler sebebiyle durdurmuştur. Gerekli önlemleri alarak, dönüş yoluna girmiştir. Diyarbakır'a yolladığı orduyu, Şah İsmail'in hareketlenmemesi sebebiyle geriye çağırmıştır.

Kızılbaş Celal ayaklanması: Bozok Türkmenlerinden olan Celal isimli birinin Tokat'a ordusuyla gelmesi üzerine, Rumeli Beylerbeyi Ferhat Paşa'yı Tokat'a gönderen 2. Selim burada 1518 yılında Celal ayaklanmasını bastırmıştır.

Batı seferi hazırlıkları: Mısır seferinin ardından donanmayı geliştiren Yavuz, yeni bir sefer hazırlığına girişmiştir. Seferin nereye olacağı konusunda kesin kararı bulunmayan 2. Selim'in, Edirne'ye gitmesi daha sonra Batı seferine çıkması düşünülmüştü. Bu yüzden Ağustos 1520 tarihinde Edirne'ye doğru yola çıkılmıştır.

Yavuz Sultan Selim'in ölümü ve kişiliği

Kısa süren bir saltanatın sonucunda, oğlu Kanuni için iyi bir zemin hazırlayan 2. Selim, doldurduğu Osmanlı hazinesini kendi mührüyle kapatmış ve bir de vasiyet etmiştir. Bu hazineyi benim gibi kim doldurursa, burayı kendi mührüyle mühürlesin. Aksi halde Hazine-i hümayun benim mührümü taşısın demiştir. Onun gibi hiçbir dönemde hazinenin doldurulamaması sebebiyle, Osmanlı Devleti'nin iflasına kadar 400 yıl bu mühür kullanılmıştır. Edirne'ye doğru yola çıkmış olan Yavuz Sultan Selim yolda sırtında çıkmış olan Aslan Pençesi adı verilen çıbandan dolayı rahatsızlanmış ve bu sebepten ötürü Çorlu'daki karargahında ölmüştür. Ölümünün ardından tek oğlu olan Şehzade Süleyman tahta çıkmıştır. Cenazesi Sultan Selim Camisinin yanına gömülmüştür. Kanuni daha sonra türbesini yaptırmıştır. Mısır seferi sonucunda Osmanlı egemenliğine girmiş olan kutsal yerlerden, 6 Temmuz 1517 tarihinde Kutsal Emanetler olan Hz. Muhammed'in dişi, hırkası, kılıcı ve sancağı Hicaz'dan 2. Selim'e gönderilmiştir. Bu vesile ile 29 Ağustos 1516 tarihinde hilafette Abbasilerden Osmanlılara geçmiştir. Padişahlığı döneminde askeri alanda ve donanmanın gelişmesi için çalışmalar yapan 2. Selim, imar geliştirme faaliyetlerinde de bulunmuştur. Divan edebiyatında Selimi mahlasıyla eserler yazmıştır. Arapça, Türkçe ve Farsça çok sayıda şiir ve eserler bırakmıştır. Bunların bir kısmı Topkapı Sarayındaki Müzede bulunmaktadır. Bu eserlere Selimnameler adı verilmektedir.
" } ] }